Müşteriye neyi nasıl anlattığınız çok önemli.
Askerler içtimadadır.
'Ben size sigorta satmaya geldim. Sigorta olmayanlar savaşa gittiğinde beynine bir kursun yerse, ailesi hiç para alamaz; sigortalı olanların ailesine ise, devlet yüklü bir para öder. Şimdi kimler sigorta yaptırmak istiyor?'
Kimseden ses çıkmaz. İki kez daha anlatır ama yine ses çıkmaz.
Sigortacı gitmek üzereyken kıdemli bir Başçavuş gelir ve:
Bir de ben anlatayım, ben bunların dilini konuşurum' der ve askerlere seslenir:
-'Beyler, simdi sigorta olup da beynine kursun yiyenlere devletin ne kadar para ödeyeceğini duydunuz mu?'
-'Duyduk' der herkes.
-'Şimdi siz hesap edin. Bundan sonra ilk çıkacak savaşta devlet, savaşa sigorta olanları mı, sigortasız olanları mı sürer?'
Televizyon açık...
Her kanalda yayınlanan bir banka reklamına takılıyor gözünüz...
Hızlı trende seyah…
Bir gün taksiye binen bir müşteri şoföre bir şey sormak için hafifçe omzuna dokunur. Şoför bir çığlı…
Bir şirketin beş kişilik yönetim kadrosu, bir etkinlik gereği balonla gezmeye çıkmışlar. Zaman ilerl…
Biliriz ki, yaşayarak öğrenmenin bedeli çok ağırdır. Ayrıca hayatta acı veren herşey öğretir. İşte Erim HISIM; hayatın yaşayarak ve acı vererek öğretmesine karşın sizi tıpkı hayat mektebindeymişsiniz gibi eğitir. Üstelik dünyanın en şirin ve tatlı eğitim yöntemleriyle... Sınava hazırlanmak bilgiyle donanmak demek değildir. Sınava hazırlanan herkes sınavdan sonra tüm verileri kaybeder. Aklımda eğitimlerinden kalan uygulanabilirliliği yüksek o kadar detay var ki; teşekkür etmek duygularımı ifade etmede çok küçük kalır. Saygılarımla,