PİYANGO PİLETİ ALMAK

PİYANGO PİLETİ ALMAK

NEDİR PROBLEM?

Asıl problem, problemin farkında olmayışımız. Eğer bir problemin farkında değilseniz asla çözemezsiniz. Ne yazık ki toplumsal ve beklide evrensel bir körlük içerisinde problemi bile fark edemiyoruz.

Öncelikli olarak yapılması gereken bir şeyleri değiştirme isteği ve bunun enerjisi olan değişim cesaretidir.1968 Mesika olimpiyatlarına kadar yüksek atlamacılar çıtaya yüzleri dönük olarak atlarlarmış. Acak Meksika' da işler değişeceğe benziyordu. Tanınmamış bir atlet bu güne kadar olanların tersini yapıyor ve atlarken çıtaya sırtını veriyordu. Artık bu atleti bütün dünya tanıyacaktı ve Dick Fosbury tüm rekorları alt üst edecek ve bu atlayış stiline de adını verecekti. Neydi olup biten? Aslında tek gerçek tersten bakmak ve bir dönüm noktası oluşturmaktı, hepsi bu.

Bizleri çıkmaza sokan aslında mantık peşinde koşmamızdır. Mantığımızdan yararlanarak doğru kararlara yönelmemizdir. Bu neden çıkmazdır? Çünkü bunu mantığını kullanan herkes yapabilir. Bu ancak bizi sıradan yapacaktır. Herhangi bir sıradaki bilmem kaçıcı. Oysa risk almalı ve denemeliyiz. Yeni gençlik dönemimde, çalışmakta olduğum son maaşlı işimden ayrılırken ortaya koyduğum sebeplerin tümü aslında benim işten ayrılmamamı gerektiriyordu. Belki de son altı ayımdı eğer işten ayrılmaz isem bir daha asla ayrılamayacağım. Asla bu cesareti bir daha gösteremeyeceğim. Denememenin ürkütücülüğü, deneyip başaramamaktan çok daha feci geliyordu bana. Belki de son maaşımdı seksenlerin son dönemimde elime geçen. Bir daha hiç maaş almayacaktım (bu gerçeği seneler sonra yaşayarak öğrenecektim). Yaptığına pişman olmak, her zaman yapmadığına pişman olmaktan evladır.
Denemeliyiz, her fırsatta her yaşta. En kötüsü başaramaz ve başa döneriz, başka yeni bir sıra oluşturabilmek için. Girilebilecek sıradan sıraların belli limitleri vardır, hepsini deneyip de hiç birinden olamamışsak vay halimize. Oysa herhangi bir yerde sıra oluşturmak için sonsuz alternatifimiz vardır.

NE YAPMALI?

Bol bol hata yapmalı, hata yapmak için fırsat oluşturmalıyız. Eğer hiç hata yapmamış ve hala ayakta isek, aslında tesadüf eseri doğru yolda olduğumuzu anlamalıyız. Bir tarihte on başarılı iş adamının yaşam öyküsünün kitaplaştırılması projesinin içinde yer aldım. Bu kitabı ne yazık ki hiç beğenmemiştim, bence tüm emekler boşa gitmişti. Bunun nedeni on iş adamının da zaferleri ve başarıları ile dolu bir kitabın ortaya çıkmış olmasıydı. Evet güzeldi ama ne yazık ki eksikti. Hem de kocaman bir eksik. Hataların yer almadığı yaşam öykülerinde geriye kalan teferruattı çünkü.
Biliyoruz ki hata yapmamanın bir yolu da hiçbir şey yapmamaktır, hiç olmak pahasına. Risk almayan ve kabuğundan çıkmayan kaplumbağanın kaçınılmaz sonu ölümdür oysa.
Bernard SHAW derki, mantıklı adam kendini dünyaya uydurur (sıradanlaşır), diğeri ise dünyayı kendisine.

Deneyim, yenen kazıkların bileşkesidir derler. Burada bileşke yerine bazıları toplam kelimesini kullanırlar ki arada çok önemli bir fark oluşacaktır. Bileşke de, toplama nazaran sinerjik bir etkileşim söz konusudur.
Bilgi bizi temkinli kılar ve ne yazık ki temkin de sıradanlaştırır. Yaratıcı olan ise çocuk olmak ya da öyle kalmaktır.

Mükemmeliyetçilik, iyinin düşmanıdır. Mükemmeli beklemek yerine hataları olan girişimlerde bulunmak ve bunları zaman içerisinde geliştirmek daha sağlıklı bir yoldur. Böylece asla gerçek olmayan ve gerçekleşmeyecek bir mükemmel yolculuğa çıkmış olacağız ( yolculuğun hiç bitmemesi pahasına).
Aslında doğru bakış diye bir şey yoktur, önemli olan bakmak ta değildir. Eğer görebiliyor isen senin baktığın açı doğrudur (bir de diğerlerine yani başkalarına gösterebilsek).

Adamın biri sabah otobanda iş yerine doğru arabasıyla gitmekteyken radyo dinlemekteydi. Radyodaki ses canlı yayında yol durumunu anlatmaktaydı ve dedi ki ' aracın biri ters yönde otobanda hareket etmekte ve tüm araçların üstüne doğru hareket etmektedir' bunu duyan adamımız üstüne doğru gelmekte olan yüzlerce aracı görür ve der ki 'hangi biri, hangi biri '. Önemli olan bakış açımız, nereden bakarsak onu görürüz. Hele bir de başkalarının bakmadığı açıdan bakabilirsek kim bilir ki neler görürüz, hem de belki de dünya da ilk kez. Bu görüş ise piyango da büyük ikramiyeden daha büyüktür. Ama görmek için bakmak gerektiğini unutmamalıyız, bakmaz isek asla göremeyiz. Peki piyangoda büyük ikramiyeye ulaşmak için ne yapmalıyız, belki 'Bahçekapıdan' bilet alabiliriz ya da Nimet abladan ya da bilmem nereden. Aslında önemli olan bilet almaktır, eğer bilet almıyorsak.




İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Adam Düzeldiğinde...

Bundan böyle bu köşede ve bu satırlarda periyodik olarak birlikte olacağız. Ağırlıklı olarak yönetim…

Devamı

Çift kaşarlı tost...

Bu coğrafya ve insanı inanılmaz, hoş, zeki becerikli ve çözümseldir. Bu yılki Üniversite seminerleri…

Devamı

İşletmelerde Mitler

o Patron kurduğu firmayı kendisi yönetmelidir
o Her firma mutlaka kurumsallaşmak zorundadır
o İşletmel…

Devamı
Eğitimlerim ile ilgili bilgi almak için benimle iletişime geçebilirsiniz.