TEĞETTEN GELECEĞE...

Krizdi falan derken nereden baksanız bu yıl da bitmeye yüz tuttu bile. İleride muhtemelen global kriz ile adı birlikte anılacak olan 2009 da aslında neler oldu neler. Dünyada başladığında kriz henüz global değil iken ve pire berber iken bizde ona bir karşılama töreni düzenlenmedi ne yazık ki. Önceleri belki de yok saydık biz kendilerini. Hatta işin başında benim ülkemde bize değmeyecek, teğet geçecek bile dendi. Önceleri bu yaklaşım çok önemsenmese de sonrasında değen yerlerden baya bir ses yükseldi ne yalan söyleyelim. Aslında belki gerçektende teğetti geçen. Ben deniz matematik kökenli ve ancak geometri engelli olarak biraz sordum soruşturdum, biraz da hatırladım ki bu teğet denen namert, örneğin bir çembere yönelirse illa ki bir yerlere değmekte. Yani çemberin bir yerlerinin bu durumdan haberi yokken bazı yerlerinin ise tam can evinden geçebilmekte idi ne yazık ki. Hal böyle olunca kimine teğet kimine direkt ve hatta tam isabet buyurdular bu teğet beyler.

Öyle ya da böyle şimdilerde başladık yavaş yavaş 2010 da neler olur bize ne getirir demelere. Birçok uzman kendi alanından ve penceresinden yapacaklar bunu elbette. İzniniz olursa biz de insan kaynakları ve yönetimden doğru bakalım geleceğe. Efendim ne derler mazisi olmayanın istikbali olmazmış. Hatırlıyorum da daha istatistik öğrencisi iken (sonradan da istatistikçi olmama rağmen akabinde de tedavi oldum ?) ekonomi hocamız bize karton (mukavva) yöntemini öğretmişti. Geçmişte kalan bir dönemi kapsayan grafikteki eğrinin kartondan kalıbını çıkarıp ileriki bir döneme yerleştirirdiniz bu kartonu. Sonraları biraz daha işi ilerletip olsa-olsa kuramı adını da vermiştik bu yönteme aramızda. İşte şimdi ben bu yöntemi kullanacağım. Sanıyorum önceki krizlerde olduğu gibi bu krizde de karton kalıp çok işimize yarayacak. Demem o ki eskiden olduğu gibi (ki kriz gerçekten biter ve yenisi gelmezse) hızlı bir büyüme trendi, hızla yeni yatırımlar. Bunun gereği olarak acele işe alımlar, yanlış adımlar. İşsizlik oranı çok yüksek, bu durumda hem istihdam açısından olumlu bir tablo oluşur, hem de o kadar adam arasından nitelikli, becerikli ekip kurmakta sorun olmaz diye düşünebilirsiniz ama, kaliteli adam boş ya da boşta kalmaz merak etmeyin, onlar çoktan başka limanlara yönelmişlerdir.

Yahu madem bu adamları geri alacaktık neden işten çıkardık hem de alel acele. Üstelik bunları bin bir güçlükle bulmuş, oryente etmiş yani işe alıştırmış, eğitmiş, yetkilendirmiş, işimizi ve sektörümüzü öğretmiş ve tam da bizden biri yapmışken. Tekrar işlerin açılacağını ve o gün nitelikli iş gücüne her zamandan fazla gereksinim duyacağımızı düşünmeden. Bu adamları bu kadar çabuk harcadığımıza göre acaba biraz lüks bir yaklaşımla mı almıştık. değilse zorumuz neydi bunun hesabını kime ve ne zaman vereceğiz. Patron ya da başkası istedi diye yaptıysak, sormalıyız kendimize biz kimiz, ne işe yararız ve uzmanlığımız nerede diye. Sormalıyız kendimize ne oldu bizim meslek etiğimiz diye. Sormalılar bize İnsan Kaynakları Yönetimi ne iş yapar diye.

Bazılarına göre 2010 da yeni kriz kapıda (maazallah), olmasa da ya sonraki yıl sürpriz ya da bir daha sonrakinde plase. Olmadı mı akabinde muhakkak. Sorarsanız bana ne olur o zaman diye? Derim ki size, önce panik ve sonrasında da kurumsal panik atak. Ver elini işten çıkarmalar, iflaslar, kavgalar, kaos vs. Nereden mi biliyorum? Aşk olsun ama size dedim ya karton yöntemi diye, olsa olsa kuramı diye. Biz bu filmi çok gördük, ne ilk ne de son

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

İdare Etmek

'İdare etmek'. Bu gün sokağa çıksak ve yüz kişiye sorsak(malum ya yüz kişiye sormadan olmaz), 'idare…

Devamı

Kobilerin İK Ajandası

> Kurumsallaşma adımları
Kurumsallaşmanın ilk adımı kurumsallaşmanın gerçekten istenmesidir. Hatta…

Devamı

Yarış-ma...

Bir yarışma furyasıdır gidiyor senelerdir. Yanlış anımsamıyorsam Biri Bizi Gözetliyor Evi ile başlay…

Devamı
Eğitimlerim ile ilgili bilgi almak için benimle iletişime geçebilirsiniz.