Bizler Üniversite sıralarında iken henüz öğrencilere, gençlere yönelik seminer, kariyer günleri gibi aktiviteler yoktu. Kimseler gelipte bizlere ufuk, gelecek, hedef gibi kavramlardan söz etmiyordu. Gerçi şimdilerde de bu iş çoğunlukla firmaların kendilerini tanıtımı ağırlıklı olsa bile köprülerin altından çok sular aktı.
Bu dönem, tıpkı her yıl olduğu gibi (8 yıldır) biz üniversiteleri dolaşmaya devam ediyoruz.
Genç arkadaşlarımızla, hayata dair bir paylaşımı zevkle ve heyecanla sürdürüyoruz. Bu tip organizasyonlarda genelde katılımcı yoğunluğu gibi bir sorun yaşanıyor. Yani organizasyona soyunmuş olan genç arkadaşlarımız, kantinden, bahçeden, sinemadan ve benzeri kaçış alanlarından arkadaşlarını çekip getirmekte zorlanıyorlar. Adeta bizlere karşı da bir mahçubiyet yaşıyorlar. Ancak bizler biliyoruz ki onlar yarının (belki bugünün) girişimcileri, liderleri, işadamları (işkadınları). Asıl önemli olan katılımcının adedi değil, yaklaşımı.
Bizler de katılmayanlar için, heyecanlı katılımcıları asla cezalandırmamalıyız. Unutmamalıdır ki tiyatro sahnesi bir kişiye bile perdesini açar. Suçlu olan o oyuna billet almayanlardır.
Dilerseniz bu yazımızı da mini anketlerimizle ilgili bir kaç yorumla noktalayalım. İş yaşamının geleceği ile ilgili ön plana çıkacak konuda, ağırlığın teknolojide (%30) görülmesine rağmen, iletişim, motivasyon ve bireysel gelişim toplamı yaklaşık %45'lik bir ağırlık taşımaya devam ediyor. Teknolojinin gerekliliği ortada, ancak yetmeyeceği aşikar.
Kariyer üzerindeki en etkili faktör anketinin sonuçlarına göre ise genel bir dağılım olmasına rağmen iş fırsatları %30 gibi bir ağırlıkla öne çıkıyor. Doğrusu bu bizi cesaretlendiriyor. En azından kitleleri fırsatlardan haberdar etmek gibi bir misyonu da üstlendiğimiz için.
Doğrusu bu ya kariyer üzerine çok yazdık ve okuduk. Aslında terör üstüne hiç yazmadık ama çok okuduk…
Bir organizasyonda, performansın hedeflenen ölçülerde olabilmesi ancak çalışanların bireysel ya da t…
Komik milletizdir biz vesselam, komik ki ne komik. Mesela bir problemle karşılaştığımız da işimize g…
evet.bir cumartesi sabahı bende sizin başlarken söylediğiniz gibi düşünmüştüm.bir cumartesi sabahıydı ve 2 saat yol çekip kalkıp oraya gelmek ve soğuk bir odada liderlik tanımı yapmak, gerçekten bireysel lider olmak gibi bir şey heralde. zaman geçtikçe harika bir kıvama gelip, harika tartışmalarla ve slaytlarla şekilleniyordu seminer.Nasa dan subidonalrına, hitlerden misyon ve vizyona mekanik pusula vs derken takım calısması herşey güzel ve düşündürücüydü. emeğinize sağlık... kendimi che hissetmiyorum tabi :) hacerkaplan@arel.edu.tr siz büy